Epey bir zamandır yazılan ,konuşulan ve neredeyse hayatımızda hep olmasını umut ve hayal ettigimiz değişim ve değişim iradesinden söz etmek istiyorum.
Değişmeliyim…
Değişmeliyiz…
Ekonomi değişmeli…
Siyaset değişmeli…
Eğitim değişmeli…
Sakat olan adalet anlayışı ve uygulamaları değişmeli…
Yoksulluk edebiyatı değişmeli…
Yasaklar değişmeli…
Yolsuzluğun söylemi bile kafalardan silinerek değişmeli…
İnsan ilişkileri değişmeli vs.
Daha da uzatabiliriz
Ama gercekten değisim nedir?
Degişmek istiyor muyuz?
Ya da değisime inanıyor muyuz?
İşte burada çok emin değilim
Değişmek ile yer değistirmek karıştırılıyor sanki…
Değişim sadece bir farklı bakış acısına gelmek değildir.
Bu küçücük bir işaret olarak görülebilinir diye düşünüyorum
Değişim kendini dünde bırakmak ve giderken dünü kendinle götürmemektir.
Değişim inanmaktır.
İnanmadığın hiç bir şeyi değiştiremezsin.
Akıl ve vicdanda kendini yeniden tarif etmektir.
Kendine sahici sorular sormak, cevaplar bulmaktır.
Önce kendinden başlamaktır.
Sadece rahatsızlıktan ötürü bir isyan değildir.
Dünün davranış kodlarından da bir arınmadır değişim.
Kendini bir cümle ile tarif edebilme yolculuğudur aynı zamanda.
2001 yılın da Erdoğan “biz gömlek değiştirdik” cümlesi ile genel siyasi arınmayı tek bir cümlede ifade ederken, değişimin de kendisini tarif etmişti.
2005 yılın da Diyarbakır da “Kürt meselesi benim meselemdir ” derken de kürt sorunu ile ilgili değişim kodunun anahtarını tek bir cümlede fotoğraflandırmıştı.
Bu genel ve özel iki cümlelik tarifler 17 yıl iktidar da kalmanın iki sac ayağını oluşturdu.
Bugün ise iktidara yönelik eleştirilerin toplumda karşılık bulabilmesinin yolu da sahici ve kendisini genel doğrulara hapsetmemiş özel ve tek cümlelik doğrularda yatıyor.
Yeni arayış…
Yeni bir hareket veya yeni bir parti isteyenlerin önündeki engel veya ön açıcı tablo da bu olsa gerek.
Toplum genel doğrulara,
genel tariflere değil gerçekçi
ve kendisini içinde bulabilecek
Evet, beni tarif ediyor, diyebilecek özel değişim sözlerine ihtiyaç duyar.
Söylemle başlayan cümleler eylemle karşılık bulmalıdır.
Eğer değişime inanıp,değişim iddası ile yola çıkmak isteniyorsa; önce akıl ve vicdanda değisime gidilmelidir diye bir beklenti icerisinde olmak icin yeteri kadar ihtiyacımız olduğunu düşünmek haksızlık degil?
Diye düşünüyorum
Çok mu zor?
Hayır hiç de zor değil
Yeter ki istensin!
FACEBOOK YORUMLAR