Bir analiz...

Halk kendinden olan. Kendisi gibi konuşan. Kendisi gibi düşünen. Kendisi gibi hareket eden siyasetçiyi sever. Arkasından gider. oy verir...
  Kendinden gördüklerine de hep bir lakap takmış. Çok sevmiş çünkü. Menderes. Çoban Sülü (Baba) Karaoğlan (Ecevit) Tonton Özal. Ve; Kasımpaşalı Erdoğan gibi...
  Mesela. Bürokrat yapılardan gelen. Çiller. Yılmaz. Ağar. Mumcu gibi liderleri de benimsemedi. Sevmedi. Kendinden, halktan görmedi çünkü...
  Bu analiz ışığında diyeceğim şudur. Erdoğan, 16 yıldır rakipsizdi. Rakibi. Önce Baykal'dı. 2010 yılından itibaren de Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu bürokrasiden geldiği için. Son bir kaç yıldır. İşi öğrenip, toparlansa da. Tabandan gelen, işi bilen Erdoğan karşısında çok zorlandı...
  Şimdi Gelelim 24 Haziran seçimlerine... Tabandan. Halkın içinden gelen. Bu anlamda. 16 yıldır rakipsiz olan Erdoğan'ın artık ciddi rakipleri var. Muharrem İnce. Ve; Meral Akşener yukarıda tanımını yaptığım halktan gelen siyasetçi tipine çok uygun adaylar. Halkta karşılıkları var. Zaman geçtikçe. Seçmen bu iki adayı tanıdıkça sevmeye, ilgi göstermeye başladı. Bence; Siyaset sahnesinde, lakapları olan iki aday daha var. Kamyoncunun oğlu öğretmen Muharrem. Ve; Meral abla...
  Erdoğan'ın karşısında bürokrasiden gelme. Halktan kopuk. Milleti ve Milletin düşüncelerini bilmeyen, tanımayan rakipler yok artık... Bu açıdan bakacak olursak... 16 yıldır. Siyasette süregelen tek kale maç devri bitmiştir bana göre.  Siyaset çeşitlenmiş. Ciddi. Halkı tanıyan. Yıpranmamış. Alternatif adaylar ortaya çıkmıştır. Bu durum da ister istemez. Halkın kararlarını, tercihlerini etkileyecek siyasal bir ortam oluşturmuştur...
  Bu ortamda gidilen 24 Haziran seçimlerinde. Akp ve Erdoğan'ın işi eskiye göre çok daha zordur. Seçimleri kazanmak garanti değildir... Ekonomi, iç ve dış politika alanında. Özellikle de. İşçiye, memura, çiftçiye, emekliye, esnafa reel vaatler ortaya koyan. Ve; Bunları da yapabileceğine, gerçekleştirebileceğine halkı inandıran kazanır...
  Son söz; Hakkımızdan hayırlısı...