Ya bunlar ne arlanmaz, uslanmaz, utanmaz cinsler.
İzin almadan tüketiciye kısa mesaj ve e-posta gönderen şirketlere yönelik, "Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik" 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girdi.
Ve o günden beri "Ticari Elektronik İleti Şikayet Sistemi" ne milyonlarca ihbar ve şikayet yapıldı. Bu sayı zannımca milyonu aştı. Şikayetlerde ilk sırayı SMS gönderileri alırken, sesli aramalar ikinci, e-posta gönderileri ise üçüncü sırada yer alıyor.
Her ne kadar eskisi gibi yoğun olmasa bile, huylarından vazgeçmeyen bu tipler hâlâ gönderiyor mesajı, ekine de “bu iletiyi istemiyorsan filan şu şu numaraya RET veya İPTAL yaz gönder!” uyanıklığına devam ediyor. Bununla birlikte tüketiciyi aptal yerine koyan bu lavuklar amacına da ulaşıyor.
Demek ki, ceza miktarlarının yetersizliğiyle birlikte biz de toplum olarak tepkimizi yeterince gösteremiyoruz.
BU NE ZENGİNLİK?
Halk oylamasına on kala, meydanlar tıklım tıklım, sokaklar gümbür gümbür, normal ve sosyal medya 16 Nisan’a kitlenmiş durumda.
Bir yandan sembolik karşı taraf çadır ziyaretleri, öte yandan kucaklardaki taşlar dökülüyor beşer onar.
Hükümet yatırımlarını “evet” le sıralıyor, muhalefet “hayır” diyor başka bir şey demiyor.
Öteden beri, daha önceki yazılarımda da zaman zaman naçizane değindiğim “Anayasa Değişikliği” gereğine inan bendeniz de diyorum ki;
Piyasaların durumu iyi değil, esnafın durumu içler acısı… Bu kadar uzun sürece, bu kadar masrafa ne gerek vardı. Değişimi anlatmaya korkunç bir masraf yapılıyor.
Keşke, kısa süreyle, kitle iletişim araçlarının profesyonel kullanımı ile daha düşük maliyete bu anlatıyı yapabilseydik.
Vatandaş nihayetinde ya “evet” diyecek ya da “hayır”…
-DİRİLİŞ ERTUĞRUL -
Son bölümleriyle diziyi seyretmeye başladım. İlk bölümlerinin daha hoş olduğu söyleniyor.
Ciddi bir emek var. Hikâye güzel, sürükleyici. Kurgu, çekimler, efektlerle teknolojinin hakkı verilmiş. Güney Kore Televizyon kanalı MBC’nin yaklaşık 8 yıl önce yaptığı 62 bölümlük “Muhteşem Kraliçe” dizisini tam iki kez seyrettim. Müthiş keyif almıştım. Bizim “Muhteşem Yüzyıl” ve “Diriliş Ertuğrul” da da yakın plan çekimleri, yüz, göz detaylarda uzun süre kalış anlatıları birbirlerine benziyor.
Diriliş Ertuğrul’un 83. Bölümünde bir sahne dikkatimi çekti.
Doğan Alp’in acısı ve kardeşi Dündar’ın Vasilyus’un elinde olduğu haberi ile kızgınlık ve heybetle yola çıkan Ertuğrul’un zafer kazanmış komutan edasıyla tepede atı şahlandırması doğrusu bölümün ciddiyetini bozdu.
Tipik bir TRT şımarıklığı…
Doludizgin atların ağır çekimlerinin uzun tutulması da bazı anlarda yersiz kalıyor.
Yeni de yapımcı ve oyuncuları yürekten tebrik ediyorum.
Umarım bu dizi Osmanlı’yı Cumhuriyet’e kadar taşır. Bizim ömrümüz yetmese bile, gelecek kuşaklar bunu gerçekleştirmeli.
FACEBOOK YORUMLAR