Taşeron işçilere kadro

Erdal Tanas KARAGÖL

Taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçmelerini düzenleyen 696 sayılı KHK yayınlandı. Yıllarca üzerinde konuşulan, tartışılan ve artık müdahale edilmesi gereken bir sosyal mesele olan taşeron sorununun kökten çözülmüş olması çalışanlar ve çalışma hayatı açısından önemli bir kazanım.

Yıllarca çalışma hayatının kangreni olan taşeron işçiliğinin çözüme kavuşturulmuş olması her açıdan önemli.

YENİ DÜZENLEME KİMLERİ KAPSIYOR?

Bu düzenleme, 4 Aralık 2017 itibari ile çalıştırılmakta olan taşeron işçileri kapsamına almaktadır. Taşeron düzenlemesinden faydalanacak kurumlar ise genel bütçe kapsamındaki kurumlar, özel bütçe kapsamında bulunan kurumlar ve denetleyici ve  düzenleyici kurumlardır. Dolayısıyla taşeron düzenlemesinden faydalanacak olan kurumlar oldukça uzun bir listeyi oluşturmaktadır.

Diğer yandan, belediyelerde taşeron kapsamında çalışan işçilerin tamamı, belediyelerin sahip olduğu iktisadi teşekküllerinde işçi kadrolarına aktarılacak.

Ayrıca, askerlik için ayrılmak zorunda kalan, sözleşmesi askıda olanlar, doğum iznine çıkanlar ya da sağlık raporuyla geçici süre ile  çalışmayanlar da taşeron düzenlemesinden yararlanacaklar.

Tabi taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçebilmesi için temel şart ise taşeron olarak çalışan kişilerin emeklilik hakkı elde etmemiş olmaları, kanunda belirtilen şartları taşımaları, elemek için değil mevzuat gereği yapılacak sınavda başarılı olmaları ve varsa mevcut iş ilişkisi nedeniyle açmış oldukları davalardan feragat etmeleri gerekmektedir.

PEKİ, TAŞERON DÜZENLEMESİ NE GETİRİYOR?

 

Taşeron düzenlemesi kapsamında, işçilerin çalışma şartları bakımından herhangi bir değişiklik olmayacaktır. İşçiler mevcut toplu iş sözleşmesi süresince toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve sosyal haklarını almaya devam edeceklerdir. İşçilerin ve sendikaların yeni bir toplu iş sözleşmesi hakları saklıdır.

Bu düzenleme çerçevesinde, bütün kamu idareleri, belediyeler ve il özel idareleri bundan böyle taşeron firma işçisi çalıştıramayacaklar.

Taşeron işçiler kamuda istihdam edilirken, mevcut sendikal örgütlenmeler dikkate alınmış olup, işçiler taşeron bünyesinde hangi iş kolunda örgütlenmiş ise, kamu bünyesinde de aynı işkolunda örgütlenmeye devam edeceklerdir.

Bu surette işçilerin yıllardır vermiş olduğu sendikal mücadele sonucu elde etmiş oldukları kazanımlar ve sendikaların örgütlenme özgürlüğü de korunmuş olmaktadır.

Kamu işveren sendikası ve ilgili işçi konfederasyonları ile kamu toplu iş sözleşmeleri işçilerin çalışma koşullarını belirlemek üzere çerçeve protokolü imzalanabilecektir. Bu suretle değişik kamu kurumlarında aynı ya da benzer işi yapan işçiler arasında çalışma şartlarında eşitliksağlanabilecektir.

Dolayısıyla, bu düzenlemelerle taşeronların sürekli işçi kadrosuna alımında işçiler aleyhine bir husus olmadığı gibi  yaş sınırı gibi elemek amacıyla da bir düzenlemenin olmaması işçiler lehine önemli bir kazanım. 

PEKİ, TAŞERON İŞÇİLER  SÜREKLİ İŞÇİ KADROSUNA GEÇMEKİÇİN NE YAPACAK?

Taşeron işçiler bu önemli kazanımdan yararlanmak yani sürekli işçi kadrosuna geçmek için on gün içinde çalıştıkları kurumda hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birime, yazılı olarak başvurmaları gerekiyor.

696 sayılı KHK kapsamına giren taşeron işçiler, sürekli işçi kadrosuna geçebilmek için mevcut düzenleme gereği sınava alınacak. Tabi sınavın taşeron işçileri elemek için yapılan bir sınav olmayacağı açık. En önemlisi de sınav için yeni bir hazırlık süreci söz konusu olmayacak.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Julide Sarıeroğlu’da AA’ya verdiği mesajda , “Şimdi görüyorum, taşeron sınavına hazırlık kitapları, kursları açılmış. Asla buralara gitmesinler. Bu kitaplarla vesaire bizim işimiz yok. Zaten kendilerini ispat etmiş durumda bu kardeşlerimiz”  söylemi de mevzuat gereği yapılacak bu sınavın istismar edilmemesi gerektiğini vurguladı

Taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna geçişleri 90 gün içinde tamamlanacak. Bu süreç sonunda da  taşeron işçiler  kadrolu sürekli işçi olacak.

Taşeron işçiler için yapılan bu düzenleme geçmişten günümüze kadar süregelen iş güvencesi sorununun da çözüme kavuşturulması açısından önemli.