Çifte Su Verilmiş Cumhuriyet

Vahdet Nafiz AKSU

Cumhuriyet Fazilet midir?

Evet, kesinlikle.

Ama belli şartları var bunun.

Egemenlik milletin midir?

Evet, hem de kayıtsız şartsız.

Milletin egemenliği kayıtsız şartsız da, neden cumhuriyetin faziletini şartlara bağladık?

Cumhur faziletli ise Cumhuriyet fazilettir de ondan.

Bu da yetmiyor;  yöneticiler liyakatli, kurum ve kuruluşlar sadakatli ve de Milli olacak…

Yönetimi, milletin ruhu kuşatacak.

Halkın iradesi yönetimsel her türlü faaliyeti ihata edecek.

Buraya bir mim koyalım.

Demokrasi padişahsız, kralsız bir rejimdir, evet...

Ancak vesayet ruhunun sarıp sarmaladığı toplumlarda, bir padişah iner tahttan, birden fazla kral ortak olur yönetime...

Askeri vesayet, bir kral.

Adli vesayet, bir başka padişah.

Yüksek oligarşi,  şehinşah.

Gitti bir padişah, geldi tek bir kraldan daha mutlak daha güçlü onlarca güç odağı.

Böyle bir Cumhuriyeti kapsamıyor elbette "cumhuriyet fazilettir." Tanımı.

Ne zaman ki milli irade sisteme kayıtsız şartsız egemen olur..

İşte o zaman cumhuriyet fazilet olur, demokrasi yerini bulur!

O yolda kat ettiğimiz mesafe sevindiricidir.

***

Cumhuru oluşturan fertlerin belirli bir zekâ, üstün bireysel ahlak ve inanç düzeyine ulaşması, Cumhuriyetin kalitesini ideal seviyeye ulaştıracak unsurlardır.

Cumhuriyetin insanın o soylu zihinsel gücünü diğer yönetim biçimlerine kıyasla daha çok geliştirmeye müsait olduğunu…

Bu yönüyle de kendine has bir asaleti olduğunu…

Sadece küçük bir azınlığı değil, tüm millet fertlerini mükemmele taşımak için en uygun yönetim biçimi olduğunu okumuştum, bir metinde.

Katılıyorum bu görüşlere.

Bizim 93 yaşına varan Cumhuriyetimizin de belli bir merhaleden sonra “tüm milletin fertlerini mükemmele taşıma” yolunda mühim mesafeler kat ettiğini müşahede ediyoruz.

***

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana 93 yıl geçti. İnsan hayatı için uzun, devlet hayatı için kısa bir süre.

Geçen zaman içinde acı tatlı birçok tecrübemiz oldu. Bu süre içerisinde "çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak" hedefine ulaşmak için geleceğe yolculuğumuz iman ve ihlas ile devam etti.

Unutmayalım, Cumhuriyet'in ilk yıllarında 13,6 milyon nüfusun 10,3 milyonu kırsal kesimde yoksulluk içinde yaşıyordu.

Şu anda Allaha şükür iyi bir noktadayız.

Kendi silahını kendi yapabilen...

Tarihinin en büyük yatırımlarını ardı artıdan hayata geçiren bir büyük ülkenin fertleri olarak kutlamak güzel bir duygu Cumhuriyet Bayramımızı.

***

Bu bayramı kalp huzuru ile kutlamamızın bir mühim nedeni daha var.

Başlıkta dedik ya çifte su verilmiş Cumhuriyet.

O mübarek suyu bu büyük Millet 15 Temmuz şahlanış destanı ile verdi, Cumhuriyet kılıcına.

Dahili ve harici düşmanların en büyük istila ve yıkım faaliyetine cumhur 'dur' dedi.

Millet, bu milli felaket karşısında bir kere daha göğsünü siper etti.

Gözü dönmüş kalleşlere sokakları dar etti.

İstiklali tekrar var etti.

Sonsuzluğa giden varlık iradesini

Dünyaya ilan etti.

Çifte su verilmiş cumhuriyet deyişim ondan.

***

"Arslanlar kendi tarihlerini yazmadıkça, tarihi avcılar yazmaya devam eder!.." Sözünü kim söylemişse ceddine rahmet.

Cumhuriyetin kurucu arslanlarının millet ile bir olup yazdıkları destanın tarihidir 29 Ekim 1923.

Arslanların Cumhuriyet dönemindeki en mühim tarih yazımı da 15 Temmuz'a tekabül ediyor.

Belirtmeden geçmeyelim.

***

Bölücü terör belasını başımızdan defetmeden istikbale yürüyemeyiz.

Tarihimizin en şedit darbe ve istila teşebbüsünü gerçekleştiren FETÖ gailesini def etmeden huzura eremeyiz.

Bu bilinçle gece gündüz gayret göstermek hepimizin başta gelen görevi. 29 Ekim bu şuuru tazelemeye vesile olmalı.

***

Cumhuriyeti bize armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

Aziz milletim, şanlı bayramın kutlu olsun.

Sonsuzluğa başı dik yürüyüşün daim olsun inşallah.